Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİLKOM) Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Maviş, travmatik beyin hasarları olan hastaların, hastaneden çıktıktan sonra iyileşme sürecindeki dilsel ve bilişsel sorunların giderilmesinde gereken özeni göstermemesinin, öğrenme becerisi, hatırlama ve konuşmada ciddi sorunlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Maviş, kafanın ani ve şiddetli bir şekilde bir yere veya nesneye çarpması ya da bir nesnenin kafatasını delerek beyin dokusuna zarar vermesi sonucu travmatik beyin hasarının ortaya çıkabildiğini söyledi. Hasarın en sık görülen nedeninin trafik kazaları olduğuna dikkati çeken Maviş, ayrıca düşme, spor yaralanmaları, iş kazaları, şiddet olayları, şofben zehirlenmeleri ve çocuk istismarının da sebepler arasında olduğunu belirtti.
YARALANAN BÖLGEYE GÖRE ETKİLENEN YETENEK DEĞİŞİYOR
Söz konusu hasar sonrası tedavi olan hastalarda, beyin alanlarına bağlı olarak fiziksel, davranışsal ya da zihinsel değişiklikler ortaya çıkabildiğini anlatan Maviş, şöyle konuştu:
"Yoğun bakım sonrası komadan çıkan hastalar, tamamen iyileştiklerini, beyin hasarının geçtiği sanıyor halbuki bazı kalıcı hasarlar oluşuyor. Konuşma, dil bozuklukları ve bilişsel bozukluklar ortaya çıkıyor. Travma çocuklarda daha çok öğrenmede güçlüğe, odaklanma ve dikkat eksikliğine yol açıyor. Bu konularda eskisi kadar iyi olamayabiliyorlar. Yetişkinlerde ise daha çok unutkanlık, konuşma bozuklukları, adlandırma ve iletişim güçlüklerine sebep oluyor. Hastaların çevresindeki insanlar, ortaya çıkan sorunların travmaya bağlı olduğunun farkına varamıyor. Hastanın öyküsünü aldığımızda geçirilmiş travmatik beyin hasarı hikayesi olduğunu öğreniyoruz."
"TRAVMATİK BEYİN HASARI SONRASI KONTROL ÖNEMLİ"
Maviş, hastaların hayatta kalma oranıyla bağlantılı olarak hasar sonrası yıllarını kaliteli bir şekilde devam ettirebilmesi için rehabilitasyon yaklaşımlarının büyük önemi bulunduğunu aktardı. Beyin travmasının kalıcı ve uzun süreli etkileri olduğuna değinen Maviş, "Hastaların psikolojik sorunlar yaşamaması ve kaliteli bir yaşam sürmesi için mutlaka hastaneden çıktıktan sonra nörolojik muayenelerini sürdürmeleri ve dil ve konuşma terapistinin değerlendirmesinden geçmeleri gerekiyor" ifadesini kullandı.
Popüler medyanın travmatik beyin hasarına bağlı fiziksel, bilişsel ve psikososyal sonuçlara pek değinmediğini vurgulayan Maviş, halkın konuya ilişkin kulaktan dolma, yanlış kavramlar edindiğini ve hasar sonrası iyileşme hakkında çok az bilgi sahibi olduğunu dile getirdi.
Travmatik beyin hasarı oluşma nedenleri ve bunun ardından bireylerde meydana gelebilecek sorunlar hakkında farkındalıklarını ölçmek amacıyla 253 katılımcıya farkındalık anketi uyguladıklarını bildiren Maviş, çalışmanın sonucunun "Travmatik Beyin Hasarı Hakkında Bilinmeyenlerin Değerlendirilmesi" başlıklı makaleyle uluslararası prestijli Brain Injury dergisinde yayımlandığını sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder