Soğuk havayla beraber vücut direncinin azaldığını belirten Medical Park Fatih Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Servet Kayhan, daha çok çocukları ve yaşlıları tehdit eden zatürreye karşı uyarılarda bulundu.
Son derece tehlikeli bir akciğer hastalığı olan zatürre, özellikle kış aylarında artış gösteriyor. Zatürre, bilimsel adıyla pnömoni, akciğer dokusunun iltihaplanması anlamına geliyor. En sık etkeni ise solunum yoluyla bulaşan bakteriler ve virüslerdir.
Kişiden kişiye bulaşabildiği gibi yakın temas sonrası enfeksiyon etkenleri el yardımıyla burun ve dudaklara, oradan da akciğerlere ulaşabilir. Solunum yoluyla mikroorganizmaların temasının önlenmesi için hastanın ve aynı ortamı paylaşması gereken kişilerin maske kullanımına ve el hijyenine çok dikkat etmesi gerekir.
Özellikle 65 yaş üstündeki kişiler ve kronik solunum yolu hastalığı (KOAH, astım, bronşektazi gibi) olanlar zatürre açısından çok daha risklidir. Bu kişilerde zatürrenin çok daha ağır ve hızlı ilerleyen formları daha çok görülmektedir. Ateş, kırgınlık hali, öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi yakınmalar başladığında mutlaka hekime başvurmak gerekir. Bazen 24 saat daha erken tedaviye başlanması bile hayat kurtarıcı olabiliyor. Zatürre kentlerde ve kış aylarında oldukça sık görülüyor.
Halsizlik ve ateş ilk belirtileri
Bakteriyel kökenli tipik pnömonilerde genellikle birkaç gün içinde başlayan öksürük, halsizlik ve beraberinde ateş meydana geliyor. Üşüme ve titreme ile başlayan ateş, gittikçe yükselebiliyor. Hastalığın yaygınlık derecesine bağlı olarak ise nefes darlığı hissedilebiliyor. Öksürük başlangıçta kuru olsa da daha sonrasında öksürükle beraber sarı renkli iltihaplı balgamla da karşılaşılabiliyor. Göğüs, sırt veya yan ağrısı şikayeti en sık izlenen bulgular arasında yer alıyor.
Sigara tedaviyi yavaşlatıyor
Sigara kullanımı yanı sıra kişide mevcut olan şeker, kronik kalp ve akciğer hastalıkları hem zatürre gelişimini kolaylaştırıyor hem de hastalığın daha ağır seyretmesine yol açıyor. Özellikle çocukluk çağındaki zatürrelerde D vitamini büyük önem taşıyor. Vücut direncini artıran gıdaların başında ise probiyotik içeriği zengin ev yapımı yoğurtlar ve kefir geliyor. Bunun yanı sıra selenyum, omega -3 ve özellikle A ve C vitaminleri de vücut savunmasında önemli rol oynayan beyaz kan hücrelerini aktive ederek etkili oluyor.
Zatürre aşısı
Zatüre hastalığı ölüme yol açan tehlike bir hastalık olduğundan bu hastalığın tedavisi kadar zatürreden korunmak da çok önemlidir. Yapılan aşıyla hastalığa, neden olan en sık mikroplardan birisi olan Streptokok bakterisine karşı bağışıklık kazanılır. Özellikle risk grubundaki kronik solunum yolu hastalığı olanlara, kalp hastalarına, Alkol ve sigara kullananlara, şeker hastalarına, 65 yaşın üzerindeki kişilere, dalağı amelidalağı ameliyatla alınmış olanlara ve bağışıklık sistemi zayıf olan hastalara mutlaka uygulanmalıdır.
Grip aşısı
Grip aşısı %70 ile %90 oranında grip (İnfluenza) virüsüne karşı bir bağışıklılık sağlar. Grip aşısı bağışıklık oluşturmadığı durumlarda bile özellikle yaşlı bireylerde gribe bağlı oluşabilecek ağır komlikasyonlar ı azalttığı bildirilmiştir. Özellikle yaşlılarda görülen zatüre, kalp krizi, felç ve ölüme kadar götüren hastalıklar için önemli ölçüde koruma sağlar.
Grip virüsü çok hızlı biçimde mutasyona yani bölünmeye uğrayarak kendinin şeklini ve yapısını değiştirir Her yıl değişik bir varyasyonda karşımıza çıkabilir. Dolayısıyla bir yıl öncesinde saptanmış ve oluşabilecek grip virüslerine karşı hazırlanmış aşılar ancak o yıl için etkili olabilir bir sonraki yılda grip virüsü değişik bir yapıya bürüneceği için yeniden grip aşısına gereksinim vardır.
Sonuç olarak grip aşısı risk grubunda bulunan hamileler, 50 yaş ve üstü kimseler, kronik hastalığı bulunanlar, sağlık alanında çalışan doktor, hemşire ve sağlık personeline her yıl uygulanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder