Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yüksek, bazen bilinen bazen de bilinmeyen bir nedene bağlı ortaya çıkan kaşıntılar, mutlaka dikkate alınmalı diyor.
Vücudun uyarı sisteminin bir parçası olan kaşıntı, zaman zaman sosyal yaşamı etkileyecek düzeyde olabiliyor. Bu tür durumlarda mutlaka kaşıntı sebebinin ortaya çıkarılması ve buna göre bir yol izlenmesi gerektiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yüksek, konu ile ilgili önemli bilgiler verdi.
“Kaşıntı genellikle deride kuruma gibi basit nedenlerle gelişir ancak bazen de önemli bir hastalığın belirtisidir. Kişinin yaşının ilerlemesi, sıcak su ile sık sık duş alma alışkanlığı, duş jeli, sıvı sabun, dezenfektanlar gibi kimyasallara derinin maruziyeti sonucu derinin su tutma kapasitesi azalır ve cilt kurur. Bu durum bazen cilt döküntüsünün eşlik etmediği bir yaygın vücut kaşıntısı ile kendini gösterir. Kimi zaman ise sadece el gibi daha sınırlı deri bölgesinde izlenebilir. Bu durumlarda kimyasal maruziyetlerin kesilmesi ve vücudun ılık suyla yoğun liflenme yapmadan yıkanması, sık sık nemlendirilmesi ile kaşıntı tamamen kaybolabilmektedir.”
Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Yüksek, kaşıntının yanı sıra cilt döküntüleri de görülebildiğini, bacakların alt kısmında şişme, kızarıklık, sulu yaralar ve kaşıntı varsa bunun bacakta kötü kan dolaşımı göstergesi (staz dermatiti) olabileceğini kaydetti. Bu durumda kan damarlarının ultrasonu yapılarak sebebin kolayca anlaşılabileceğini ifade eden Dr. Yüksek, “Dolaşımın iyileştirilmesi, sulantılı yaraların pansumanı, nemlendirici kullanma ve antihistaminik (kaşıntı önleyici) hap tedavileri ile rahatsızlık tedavi edilebilir” dedi.
KAŞINTININ BİR NEDENİ DE STRES
Dr. Jale Yüksek, stres sonucu da tetiklenen kaşıntılar olduğunu belirterek, “Kaşıntı ile birlikte bacak, kol ense gibi elin rahatça ulaşabildiği bölgelerde kalınlaşmış kahverengi renge dönmüş deri varsa (Liken simpleks kronikus) kişinin stres sonucu tetiklenen kaşıntısı söz konusudur. Tedavinin en önemli adımı stresin iyi yönetilmesi, nemlendirici kremler, kaşıntıyı azaltıcı kremler ve antihistaminik haplardır. Hastalığın belirlenmesi, tedavi şekli ve süresi için mutlaka bir Dermatoloji uzmanına muayene olunması gereklidir.”
Saçlı deride görülen kaşıntılarla ilgili olarak Dr. Yüksek, bu tür kaşıntılarla birlikte yoğun kepeklenme, saç dibinde kızarıklık, sivilce benzeri döküntünün de hastalığın seyrine eşlik edebileceği uyarısında bulundu. Bu durumda yağlı egzemanın (seboreik dermatit) söz konusu olduğunu belirten Dr. Yüksek, yağlanmayı azaltan şampuanlar, steroidli saç losyonları, şiddetli durumda ise dermatiti azaltan ağızdan alınan hap tedavileri ile başarılı sonuç alınabileceğinin altını çizdi.
ŞEKER HASTALIĞI DA KAŞINTIYA NEDEN OLUYOR
Dr. Yüksek, özellikle saçlı deride döküntü olmadan uzun süreli dirençli kaşıntı varsa, saç diplerinde kuruma ve hassasiyet hissediliyorsa bunun sebeplerinden birinin de şeker hastalığı olabileceğini söyledi. Bu durumda aç karnına bakılan kandaki şeker düzeyi ile tanı konulabileceğini belirten Dr. Yüksek, şeker düzeyinin dengelenmesi ile kişinin rahatlamaya başlayacağını bildirdi. Dermatolog Dr. Yüksek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Mevsimsel değişiklikler de kaşıntıya neden olur. Güneş ışığına bağlı alerjik kaşıntıda özellikle yüz, boyun kollar gibi güneş gören bölgelerde kızarık döküntü ile birlikte kaşıntı görülür. Sıcak iklimlerde yoğun klima maruziyetinin ciltte kuruma yapması da sık görülür. Bazı kişilerde ise soğuğa bağlı alerjik kaşıntılar söz konusudur, vücudun uç bölgeleri olan eller, ayaklar, parmaklar, burun ucu, kulak gibi bölgelerde karıncalanma, yanma, kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı izlenebilir. İklim şartlarına bağlı kaşıntıda sıcak veya soğuktan kaçınmak en önemli tedavi basamağıdır. 30 faktörün üstünde güneş koruyucu kremlerin kullanımı etkili olur.”
Vücut bölgesinde ayakta, kasıkta, gövdede, boyunda sık görülebilen bir cilt enfeksiyonunun da mantar olduğuna dikkat çeken Dr. Yüksek, bu rahatsızlığın özellikle ciltte nemli ortam oluşmasıyla ortaya çıktığını vurguladı. Dermatolog Dr. Yüksek, cildin kuru tutulması ve mantar önleyici krem ve hap tedavileri ile rahatsızlığın tamamen ortadan kaldırılabileceğini ifade etti.
İLAÇ ALERJİSİNE DİKKAT
Vücuttaki kaşıntı nedenleri arasında ilaç alerjisinin de yer aldığına değinen Dr. Jale Yüksek şöyle konuştu:
“Aspirin, penisilin türevi antibiyotik kullanımı, tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları alerjik kaşıntıya neden olabilir. Uzun süreli antibiyotik hap kullanımı vücutta mantar enfeksiyonunu tetikleyerek kaşıntı yapabilir. Bazen vücuttaki yaygın kaşıntı iç hastalıkların bir bulgusu olabilir. Kişi düzenli nemlendirici kullanmasına rağmen uzun süren dirençli kaşıntı sorunu yaşıyorsa karaciğer, böbrek, guatr (troid), sarılık (hepatit), kansızlık, vitamin eksikliği, kanserle ilgili ayrıntılı kan tetkiklerinin yapılması önem arz eder. Kan tetkiklerinde anormal bir değer saptanırsa dahiliye uzmanına danışılması gerekir. Bu durumlara bağlı kaşıntı uzun süreli ve şiddetli ise ışık tedavisi (fototerapi) başarı sağlayabilmektedir.”
Dermatolog Dr. Yüksek kaşıntı ile ilgili genel önerilerini de şöyle sıraladı:
“Vücut kaşıntısı olan kişilerin dikkat etmesi gereken adımlar; iyi bir nemlendirici edinmek ve düzenli kullanmak, kimyasal ve tahriş edici, alerjen maddeler ve kıyafetlerden uzak kalmak, ılık su ile banyo yapmak, doğal beslenmeye özen göstermek, katkı maddesi içeren besinlerden uzak kalmak. Dirençli ve uzun süreli kaşıntı varsa dermatoloji uzman doktoruna başvurmak gerekir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder