Antalya'da Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon (KEPAN) Derneği tarafından bu yıl 10'uncusu düzenlenen sağlık kongresine katılan Ege Üniversitesi'nde görevli uzman diyetisyen Derya Hopancı Bıçaklı, kanser hastalarında beslenmeyi üç ayrı sürece ayırdıklarını söyledi. Hastalık oluşmadan önce önleyici yönden beslenmenin çok önemli olduğunu dile getiren Bıçaklı, diyet posasının hastalığın oluşmaması için faydalı olduğunu kaydetti.
Posa önemli
Diyet posası hakkında bilgi veren Bıçaklı, “Diyet posası, besinlerin bileşeni olarak insan vücudunun sindiremediği veya kan dolaşımında emilimini yapamadığı kompleks karbonhidratlar olarak tanımlanıyor. Diyet posasında haftada iki gün kuru baklagil yemek, her öğünde salata yemek, günde 3 meyveyi kabuklarıyla tüketmek gerekiyor. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği tercih edilmeli. Küflerden ve antitoksin içeren tahıl grubundan uzak durmalıyız. Aşırı tuz ve sıcak yemek tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Bunlar kansere karşı önlem alabileceğimiz beslenme yöntemleri" dedi.
Kilo kaybı tedaviyi olumsuz etkiliyor
Uzman diyetisyen Derya Hopancı Bıçaklı, kanser hastalarının yüzde 45'inin doktorun karşısına gelmeden önce yüzde 10'dan fazla kilo kaybı yaşadığını söyledi. Bu kilo kaybının tedavi sırasında son derece olumsuz durumlara neden olduğunu aktaran Bıçaklı, “Kilo kaybı ciddi anlamda kan değerlerinin düşmesine neden oluyor. Tedavinin ertelenmesine, kemoterepanin yan etkilerine daha fazla sebep oluyor. Enfeksiyon riskinde artış oluyor. Kanserde kilo kaybını engellemeye çalışıyoruz. Eğer besin alımınız azaldıysa, iştahınız azaldıysa, kilo kaybı yaşıyorsanız doktorunuz sormasa dahi ona bu durumu anlatın" diye konuştu.
Tedavi bittikten sonra ise bireysel ihtiyaçlara uygun protein, karbonhidrat ve yağ dengesi ile örüntülü beslenme planı yapılması gerektiğini belirten Bıçaklı, planlamanın da mutlaka diyetisyen gözetiminde olması gerektiğini söyledi.
Bitkisel kürlere dikkat
Çok kullanıldığı düşünülen bitkisel desteklerin yapılan araştırmalarda fazla kullanılmadığının ortaya çıktığını dile getiren Bıçaklı, “Kanser hastalarının yüzde 80,6'sı doktorlarının tavsiye ettiği ilaçlar dışında bir şey kullanmıyor. Bitkisel kürleri kullananların oranı ise yüzde 5.1. Bitkisel kürlerin tedavi sırasında ilaç etkileşimi nedeniyle zararlı etkileri olabildiği, hatta yaşamı tehdit ettiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle tedavi sırasında bitkisel kürlerin kullanılmasını önermiyoruz" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder