Kilo problemi olan ünlü isimlerin de sıkça baş vurduğu obezite ameliyatlarında başarı elde etmenin sırlarını anlatan Obezite ve Metabolizma Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Üstün, önemli bilgiler verdi. Üstün obezite cerrahisi olmayı düşünen hastaları, cerrah ve ekip seçimi konusunda uyarıyor.
Üstün, şimdiye kadar obezite cerrahisi sonrası verilen kiloların yeniden alınmasının sebebi olarak sadece hastaların beslenme alışkanlıklarının suçlandığını belirtiyor ve ekliyor: “Güncel çalışmalar ve kişisel deneyimlerimiz bu sorunun büyük bir kısmının ilk ameliyattaki teknik hatalardan kaynaklanabileceğini gösteriyor.”
AMELİYATTAN SONRA KİLO ALMAMAK İÇİN…
Belli bir oranın üzerinde yani morbid obezite aşamasındaki kilo sorunda diyetlerin başarısızlığa mahkum olduğunun ve kalıcı çözüm sağlayabilecek tek yöntemin obezite cerrahisi olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Op. Dr. Murat Üstün, obezite ameliyatlarının bu alanda özelleşmiş cerrahların yönetimindeki ekipler tarafından yapılması gerektiğini vurguluyor.
Obezite cerrahisinin fazla kiloların ortalama 100'de 62'sinin kaybedilmesini ve Tip 2 diyabetin de 100'de 84 oranında düzelmesini sağlayabildiğini söyleyen Op. Dr. Murat Üstün, obezite ameliyatlarından sonra geri kilo alımının ciddi komplikasyonlara neden olduğunu anlatıyor.
BU AMELİYATI HER CERRAH YAPAMAZ
Obezite ameliyatlarından sonra kilo alımını etkileyen birçok faktör olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Murat Üstün, hastanın ameliyattan önceki vücut kitle indeksi, beslenme alışkanlıkları, mental sağlık, sosyo-ekonomik durum ve teknik hataların bu faktörler arasında yer aldığını belirtiyor.
Üstün: “Tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de obezite ameliyatları giderek artan oranlarda uygulanıyor. Ancak maalesef başıboş bir patlama yaşıyoruz. Herhangi bir sertifikasyon sistemi ve denetleme olmadığından, hevesli tüm genel cerrahlar, arada da bu ameliyatları yapabileceklerini sanıyorlar. Oysa bu cerrahi türü çok özeldir. Her şeyden önce hastalar standart genel cerrahların alışık olduğu hasta profilinden çok farklıdır. Yaşanabilecek komplikasyonlarda verdikleri belirtiler ve bulgular bile çok farklıdır. Örneğin tüp mide ameliyatı sonrası kaçak gelişen bir obez hastada normalde almanız gereken karın muayene bulgularını bulamazsınız. Bu cerrahinin başarısı sadece ameliyata değil, büyük oranda da ameliyattan sonra verilecek multidisipliner desteğe bağlıdır. Bu desteği veremeyecek cerrahların bu ameliyatları yapması tıbbi hatadır.” diyor.
AMELİYATTAN SONRA KİLO ALINIRSA NE OLUR?
Op. Dr. Murat Üstün, başarısız obezite cerrahisi veya gelişen komplikasyonlar sonrası gereken ikincil müdahalelere “revizyon” adı verildiğini belirterek, başarısızlığın nedenine yönelik endoskopik ve cerrahi bir çok seçeneğin olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Kilo sorununu altetmekte kendi çabaları ile başarısız olan hasta, bir de obezite ameliyatından sonra başarısız olduğunda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Hatta obezitenin kaderi olduğuna inanmaya başlıyor. Oysa böyle olmak zorunda değil. Örneğin mide kelepçesiyle başarısız olmuş bir hasta, bunun çıkarılıp tüp mide veya gastrik bypassa çevrilmesiyle başarıyı yeniden yakalayabilir.”
TÜRKİYE’DE 1,5 MİLYON OBEZİTE HASTASI VAR
Üstün, bugün obezite cerrahisinde revizyon için endoskopik dikiş cihazları, doku katlama yöntemleri ve skleroterapi teknikleri gibi pek çok ameliyatsız seçeneğin de bulunduğunu sözlerine ekliyor. “Öncelikle ilk ameliyatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığını saptıyoruz. Örneğin ilk tüp mide ameliyatında yetersiz deneyim nedeniyle olması gerekenden geniş bir mide bırakıldıysa hastanın istenen kiloyu verememesi elbette normal. Bu durumda ikinci bir ameliyatla usulüne uygun bir tüp mide yapılabilir veya emilimi bozacak bir bypass eklenebilir. Kısacası, her durum için uygun bir çözüm bulunabilir. Dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri olan obeziteye karşı bizler de sürekli yeni silahlar geliştiriyoruz ve kesinlikle pes etmeyeceğiz.” diyen Op. Dr. Murat Üstün, kafaları karıştıran bazı soruları da şöyle yanıtlıyor:
“Ancak, hastaların ameliyat olacakları ekipleri seçerken hassas davranmaları, bunun sıradan bir ameliyat olmadığını çok iyi anlamaları önemli. Zaman zaman ülkemizde obezite cerrahisi sayılarının çok arttığı söyleniyor. Alakası yok. Sağlık Bakanlığı verilerine göre şu anda yılda 6000 civarında obezite ameliyatı yapılıyor. Oysa nüfusumuz ve obezite oranları düşünülecek olursa, bunun 10 katı ameliyat yapmalıyız ki obezite ve diyabet sorunuyla baş edebilelim. Obezite cerrahisi adayı 1.5 milyon hasta var Türkiye'de, ve bu sayı her geçen gün artıyor. Obeziteye bağlı hastalıklar ve başta da diyabet, hiçbir ülkenin ekonomisinin kaldıramayacağı ağırlıkta sağlık harcamalarına yol açıyor. Oysa obezite cerrahisi ilk yıldan sonra sağlık harcamalarında kara geçilmesini sağlıyor” Sözcü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder