7 Ekim 2015 Çarşamba

Nobel kazanan Sancar, kanser hastalarına umut veren çalışmasını anlattı

Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Prof. Dr. Aziz Sancar, "Ödülü kazanmaktan büyük onur duyduğunu" söyledi.

İsveç Kraliyet Bilim Akademisi'nden gelen telefonu, eşinin açtığını ve kendisini uyandırdığını belirten 69 yaşındaki Prof. Dr. Aziz Sancar, "Hiç beklemiyordum, çok şaşırdım. Hala da çok şaşkınım" dedi.

ORHAN PAMUK'U UNUTMADI

Nobel Medya Merkezi'nden Adam Smith'in sorularını yanıtlayan Sancar, ödülü kazanan ilk Türk bilim adamı olduğu hatırlatıldığında "Bilim adamı olarak evet. Ama Orhan Pamuk, 2006'da Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştı" dedi. 

Smith'in, Türkiye'de de büyük kutlamalar olacağını belirtmesi üzerine Sancar, "Evet sanırım olacak. 'Nobel ödülünü ne zaman alacaksın' diye yıllardır sorup duruyorlardı. Ülkem adına da gurur duyuyorum" ifadesini kullandı.
"BAŞARIMI OLAĞANÜSTÜ TIP EĞİTİMİNE BORÇLUYUM"

Hasar gören DNA'nın onarımıyla ilgili mekanizmaları ortaya çıkaran çalışmasıyla ödüle layık görülen Sancar, "Şimdi neler olacak?" sorusuna "Derslerim ay sonunda başlıyor ve aralık sonuna kadar da devam edecek. Dersleri aksatmamak için elimden geleni yapacağım ama sanırım bazı aksaklıklar olacak" diye konuştu.

Ailesine, ana vatanı Türkiye'ye ve çalışmalarını sürdürdüğü ABD'ye müteşekkir olduğunu kaydeden Sancar, "Bu ödül özellikle Türkiye için çok önemli" dedi.

Daha sonra özel Türk televizyon kanalının canlı yayınına telefonla bağlanan Prof. Dr. Aziz Sancar, "Hem kendim için hem de memleketim için çok sevindim. Çünkü olağanüstü tıp eğitimi veren memleketimdir. Buradaki olağanüstü başarımın sebebi odur. O yüzden minnettarım. Bütün Türk milletine sevgilerimi iletiyorum" dedi.
"35 YILDA ÇÖZDÜK"

Ödülü aldığı çalışmasıyla ilgili "DNA onarımı hem kanser oluşumunda hem de kanser tedavisinde önemli bir unsur. O mekanizma üzerinde yıllardır çalışıyoruz. Ve bu mekanizmayı 35 yılda çözdük. Ancak hastalara ulaşması biraz zaman alabilir" dedi.

Ailesinin orta gelirli bir çiftçi ailesi olduğunu ve başarısının anne babasının okumaya verdiği önemden kaynaklandığını anlattı:

"2 tane de üvey kardeşim var, onlar da kendi alanlarında çok başarılı oldular. Onları da anmadan geçmeyelim."

"TIP DALINDA BEKLİYORDUM AMA KİMYA OLDU"

Nobele kadar giden yola nasıl çıktığını ise şöyle anlattı: "Sağlık ocağı doktorluğu yaptıktan sonra bilimle uğraşmaya başladım ve en iyisi de ABD'ydi o yüzden buraya geldim.
Çok çalıştım ve mükafatını alacağımı biliyordum ama Nobel aklıma gelmemişti.
Çalışmalarımın Nobel düzeyinde olduğunu biliyordum. 'Tıp alanında olabilir' diyordum. Ama o iki gün önce açıklandı. Ama kimya dalında almayı beklemiyordum."
MARDİN'DEN KUZEY CAROLINA'YA

Sancar, 1946'da Mardin'in Savur ilçesinde sekiz çocuklu bir ailede dünyaya geldi. 1969'da İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olan Sancar, doktorasını 1977'de Dallas'taki Teksas Üniversitesi'nde tamamladı.

Çalışmalarını Chapel Hill'deki Kuzey Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü'nde sürdüren Sancar, insan genomunda hasar görmüş DNA'yı onaran moleküler mekanizmaların haritasını çıkardı.

Ulusal Bilimler Akademisi üyeliğine 2005'te seçilen Sancar ile kendisi gibi Kuzey Carolina Üniversitesi'nde Biyokimya ve Biyofizik Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev yapan eşi Gwen Boles Sancar, Türk araştırmacılara burs vermek amacıyla Carolina Türk Evi'ni kurdu.

Sancar, kendisine Nobel Kimya Ödülü getiren çalışması hakkında geçen yıl AA muhabirine bilgi vermişti. Sancar, "Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu DNA'yı tahrip ediyor ve vücutta bulunan DNA onarım mekanizmaları, o kanser hücrelerinin yaşamasını sağlıyor. Biz bu mekanizmayı anlamak, aydınlatmak için bir çalışma başlattık. Bu mekanizmayı anlayınca onu 'inhibe' edip, kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha önce öldürülmesini sağlamaya çalışacağız. DNA onarımı mekanizmasını aydınlatmak, kanser tedavisi noktasında çok önemli. Gayemiz bu mekanizmayı açıklamak" demişti. 
(ntvmsnc.com.tr)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder