Unutmayın! Meme yerine konulabilen bir dokudur.
Meme kanseri dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınların en sık kapısını çalan hastalık. Her dokuz kadından biri, hayatının bir döneminde meme kanseri ile karşılaşıyor. Kadın dünyasında estetik tartışmasız önemli rol oynarken, meme kanserine yakalanan kadınlar ilk olarak ‘memesini kaybedeceği’ endişesi yaşıyor. Oysa endişeye gerek yok. Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ercan Cihandide, ”Meme kanseri memenin kaybına sebep olsa da meme yerine konulabilen bir dokudur. Üstelik bu operasyonun yaşı yok. Meme kanseri bir kadının başına geldikten sonra kesinlikle pes etmemeli” diyor. Dr. Ercan Cihandide meme protezi ve kişinin kendi dokularından meme yapımı ile ilgili merak edilenleri sozcu.com.tr okurları için anlattı.
En doğru zaman nedir?
Maskektomi uygulanmış ve aradan vakit geçmiş bir hastaya da meme protezi başarıyla yapılabiliyor. Bunun hem dünyada hem ülkemizde pek çok örneği var. Ama hasta için en doğrusu genel cerrahla beraber plastik cerrahın ameliyata girip, eş zamanlı ameliyatı yapması. Artık dünyada yaklaşım bu şekilde. Eş zamanlı rekonstrüksiyonda dokular tazeyken hemen uygulamanın yapılması daha güzel ve estetik sonuçların alınmasını sağlıyor.
Meme protezinde neler değişti?
Meme rekonstrüksiyonunda yarım asırdır protez kullanılıyor. Bu sürede teknolojide ve kullanılan materyallerde çok büyük gelişmeler yaşandı. İlk başta kullanılan implantlar (protezler) pürtüksüz ve düz yüzeyli, yuvarlak şekilli, uzaktan doldurma portlarına sahipti ve protezlerin öne doğru bombeleşmesini sağlayan arka tarafları yarı sert kıvamda değildi. Eskiden meme protezleri yuvarlaktı ve anatomik ideal meme görüntüsünden uzaktı. Artık gerçek meme görüntüsünü başarıyla elde edebiliyoruz.
Hangi yöntemler uygulanıyor?
Meme yapımında sunulan seçenekler değişiyor. İki basamaklı yapılacak meme rekonstrüksiyonunda ilk başta doku genişletici koyuyoruz. Şu anda kullandığımız protezlerin arka kısmında yarı sert bir silikon kaplama var ve bu, doku genişleticisinin öne doğru daha fazla bombeleşmesini sağlıyor. Böylece protez meme görüntüsünü daha iyi taklit ediyor. Üstelik artık hem protezler hem de doku genişleticiler pürtüklü yüzeye sahip durumda.
Doğal görünüm mümkün mü?
Kesinlikle mümkün. Damla şeklinde tabir ettiğimiz kadının doğal memesinin anatomik şekline uygun, meme ekspander protezleri var. Bu da hastanın normal bir ideal meme görüntüsünde olmasını sağlıyor. Doğal bir memede, memenin üstü daha eğimli, alt tarafı ise daha bombelidir. Protez ve doku genişleticiler de (ekspander) bu şekli taklit ettiğinden dolayı doğal ve güzel bir meme görüntüsünü daha iyi elde etmemize olanak sağlıyor.
Protez meme hastaya nasıl uygulanıyor?
Op. Dr. Ercan Cihandide “Meme kanserinden dolayı memenin tamamı alınan bir hastaya aynı ameliyatta genel cerrahla birlikte eş zamanlı olarak doku genişletici yerleştiriyoruz. Genel cerrah meme dokusunu ve meme ucunu alırken biz de meme dokusu boşaltılan bölgeye doku genişleticisini yerleştiriyoruz. Bu sayede dümdüz olan deriyi genişletiyor ve kalıcı protezi yerleştirmek için orada bir cep oluşturuyoruz. Ameliyattan bir ay sonra doku genişleticiyi enjeksiyonla şişirmeye başlıyoruz. Belirli zamanlarda hasta muayeneye gelir gibi ayakta işlem görüyor. Doku genişleticisi konulan memeye enjektörle serum vererek içerideki balonu şişiriyoruz” diyor.
Hastalığın tedavi sürecini etkiliyor mu?
Memeye yerleştirdiğimiz doku genişletici, kemoterapi veya ışın tedavisini engellemiyor. Bu süreçte biz de oluşturduğumuz cebi ikinci ameliyata hazırlıyoruz. Yaklaşık birkaç ayda şişirme işlemiyle deriyi genişletme işlemini tamamlıyoruz. Ardından kemoterapinin bitmesini ve vücudunun genel anestezi alabilecek bir vücut kondisyonuna sahip olmasını bekliyoruz. Yaklaşık üç, üç buçuk aylık sürecin sonunda ikinci ameliyatta doku genişleticiyi çıkartıp normal meme büyütmede kullandığımız hastaya kalıcı meme protezini koyuyoruz. Bu ikinci ameliyatta işin başka bir güzel yanı var. Diğer sağlıklı memeyi de toparlama, dikleştirme ve küçültme işlemi gerekiyorsa aynı ameliyatta bunu da düzenliyor, iki memenin de aynı orantıda olmasını sağlıyoruz. Bundan beş altı ay sonra kanser nedeniyle alınmış ve sonrasında onarılmış memeye lokal anestezi altında yaklaşık yarım saatlik bir işlemle meme ucu yapıyoruz.
Meme protezi uygulanan hastada meme kanserinin tekrar tetiklenme riski var mı?
Meme kanseri olanları geçelim, meme kanseri hiç olmayan sadece meme büyütme ameliyatı için gelen kadınlar da bu konudan çok endişe duyuyor. “Meme kanseri tetiklenir mi, meme kanseri olursam ben bunun farkına nasıl varacağım” gibi sorularla çok sık karşılaşıyoruz. Her iki hasta grubu için de konuşacak olursak, meme kanseri olmayan bir hastada meme protezi uygulandığında, meme kanseri tetiklenmez. Meme kanseri oluşma ihtimali varsa bile yapılan rutin takiplerde ortaya çıkabilir. Meme kanserinde ise kanser dokusu, meme bezi dokusunun içinden kaynaklanmaktadır. Mastektomi dediğimiz; meme bezi yani bu kanseri doğuran bütün hücrelerin olduğu doku tamamen alınmaktadır. Alınan meme dokusunun yerine meme protezi yerleştirilmektedir. Dolayısıyla kanserle ilişkilendirilmiş bir hücre kalmadığından yeni bir kanser oluşumundan bahsetmek mümkün değildir.
Meme ucu nasıl yapılıyor?
Plastik cerrahinin özel teknikleri var. Bunlardan biri olmazsa olmazlardan “Flep cerrahisi”. Flep cerrahisi ile komşu dokuları ve yumuşak dokuları kullanarak minik bir meme başı oluşturuyoruz. Memenin üstünde bulunan kendi cildinden bir deri adacığı yapıyoruz gibi düşünebilirsiniz. O hastanın dış görünüşte bir meme ucu olmuş oluyor.
Meme onarımında kullanılan malzemeler açısından bir yenilik var mı?
Son dönemlerde en güzel gelişmelerden biri de Entegre Portlu Doku Genişleticiler (Ekspanderlar); İlk ameliyatta yerleştirmiş olduğumuz doku genişleticisinin içerisinde bir mıknatıs var. Göğsün dışından mıknatıs bulucuyla göğsün içindeki mıknatısı buluşturarak serum verilecek alanı belirliyoruz. Ve ondan sonra enjektörle doku genişleticisinin içerisine serum vererek bu şekilde şişiriyoruz. Entegre Portlu Doku Genişleticiler hasta konforu açısından çok güzel ve önemli bir gelişme. Biz de Uluslararası bilimsel toplantılara, konuşmalara ve tanıtımlara katılarak en son gelişmeleri takip edip burada birebir hastalarımıza uyguluyoruz.
Meme Protezi dışında meme rekonstrüksiyon seçenekleri nelerdir?
Birkaç seçeneğimiz var. Hastanın kendi dokusundan örneğin karın bölgesindeki dokusundan meme yapabiliyoruz! İkincisi, sırttan yine hastanın kendi kas ve deri dokusunu kullanarak meme elde edebiliyoruz. Pek çok hasta ne yazık ki mastektomi dediğimiz memenin kanser nedeniyle alınması ameliyatından sonra memenin geri konabileceğini bilmiyor. Hastaya bu operasyonu ilk başta anlattığımızda da hasta ilk olarak “nasıl yani” diyerek şaşırıyor. Burada önemli olan bizim kadar genel cerrahların da hastalara bu konuda bilgi vermesi ve plastik cerrahiye yönlendirmesi. Siz hastaya göğsünün tekrar yerine gelebilme ihtimali olduğundan bahsettiğiniz anda hasta bu olaydan haberdar oluyor, o zaman bilinçlenip araştırmaya başlıyor. Yoksa memenizi alacağız deyip hastaya bu ihtimali sunmadan dümdüz bir göğüs ön duvarıyla hastanın hayatını idame ettirmesini beklemek bana göre kabul edilemez. Özellikle meme tüm cerrahinin tarihçesinde kadınların bir uzvu olarak çok önemli bir yer teşkil ediyor.
Hasta kaybettiği göğsüne ne kadar zaman sonra tamamen kavuşabiliyor?
Memenin ilk alınma sürecinden başlayarak hasta altı ay sonra eski meme görünümüne tekrar kavuşabiliyor. İki memenin arasındaki simetri ne kadar iyi olursa görünüm o kadar doğal duruyor. Dolayısıyla onarılmış bir meme görüntüsünden uzak, protez uygulaması yapıldığı anlaşılmıyor.
Meme protezi takılan bir hasta ne zaman cinsel hayatına geri dönebilir?
Bunu ilk ameliyat ve ikinci ameliyat diye ikiye ayıralım. İlk ameliyattan sonra koyduğumuz doku genişleticisinin yerine oturması gerekiyor bu da yaklaşık bir aylık bir süreç. Ameliyattan sonraki ilk şişirme yapılacak sürece kadar bir darbe gelmesi veya bir travma olmasını istemeyiz. İkinci ameliyatı baz alırsak tabi bir değişim var. Değişim sonrası kalıcı protezin yerine oturması ve memenin şekillenmesi gerekiyor. Ayrıca diğer memenin de yine toparlanması, ödeminin geçmesi, şekillenmesi en azından bir ila bir buçuk aylık bir süreç. Bu dönemlerde bir travma istemiyoruz. Bu ister koşu bandında koşmak olsun ister cinsel hayat olsun. (sözcü.com.tr)