Prematüre bebek, sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu edilse de evde de özenli bakım süreci devam etmeli.
Türkiye’de prematüre bebeklerdeki sağ kalma oranı artarken, yenilenen özel bakım yöntemleriyle bebekler daha sağlıklı oluyorlar. Ancak hastanedeki bu bakımın evde de özel bakımla devam etmesi son derece önemli. Anadolu Sağlık Merkezi Yenidoğan-Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Tansuğ, konu ile ilgili önemli bilgiler verdi ve anne-bebek ilişkisinin bu dönemdeki önemine vurgu yaptı.
HASTANE ORTAMI ÖNEMLİ
Stresin dahi beyin gelişimini olumsuz etkilediğini, yapılan radyolojik ve diğer incelemelerin bunu kanıtladığını söyleyen Doç. Dr. Nermin Tansuğ, “Bebek yenidoğan ünitesinde stres içindeyse, ağrısı varsa, üşüyorsa, vücut ısısı yüksekse, bebeğe sert girişimlerde bulunuluyorsa tüm bunlar bebeğin hafızasına kaydoluyor ve uzun vadede çeşitli travmalara neden olabiliyor” diyerek yaklaşımın ve hastanenin fiziki koşullarının son derece önemli olduğunun altını çiziyor.
“BEBEĞE HER DOKUNUŞ ENFEKSİYON RİSKİNİ ARTIRIR”
Diğer bir önemli konu da bebeğe çok fazla el sürmenin sakıncalı olduğu. Bağışıklık sisteminin düşük olması nedeniyle bu bebeklerde enfeksiyon riskinin yüksek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tansuğ, “Bebeğe her dokunuş enfeksiyon olasılığını artırır. Mümkün olduğunca bebeği ellemeyip rahat bırakmak gerekir. Bu sebeple de genelde tüm bakımlar belirli bir saate toplanır” diyor.
Bebeğin ağrı çekmemesi için de gerekli önlemlerin alınması önemli bir nokta. Eğer birtakım tedavilerin uygulanması gerekiyorsa mümkün olduğu kadar bebeğin bu süreci ağrısız geçirmesi sağlanıyor.
ANNE BEBEK İLETİŞİMİ KOPMAMALI
Erken doğan bebek uzun bir süre yenidoğan ünitesinde kalabiliyor ve dolayısıyla bu süre boyunca anneden ayrı oluyor. Eğer o sırada anne bebeğini ziyaret etmeyip dokunmuyorsa anne-bebek arasında bağ oluşmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Tansuğ, “Bebek stabilize olduğu an, anne ile ilgili de çok büyük bir problem yoksa biz anneyi üniteye alırız. Bebek de annesi dokununca bunu hissediyor” diyor ve duygusal bağın ne denli kuvvetli olduğunu bir örnekle açıklıyor: “Öyle ki, bazen bebeğin aralıklı solunum sıkıntısı olduğunda, bebeği anne kucağına verdiğinizde bütün sıkıntı sona eriyor. Ayrıca bu ten teması annenin süt yapımını da artırıyor.”
EVDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER…
Erken doğan bebek her ne kadar gerekli tetkikler yapılıp, sağlığına kavuşarak hastaneden taburcu edilse de bakım süreci devam ediyor. Özellikle evde bebeğe yapılan ziyaretler enfeksiyon riskini artırdığından bu konuda ailenin ve yakın çevresinin anlayışlı, bilinçli bir tutum sergilemesi gerekiyor. Odanın sık sık havalandırılması, ışıklandırmanın sağlanması, bebeğe dokunmadan önce ellerin yıkanması özellikle damlacık enfeksiyonu ve respiratuar sinsityal virüs riskini azaltmak açısından son derece önemli. Birinci aydan itibaren rutin aşıları ile respiratuar sinsityal virüsünden koruyan, ilk 5 ay boyunca aylık aşıların yapılması, anne-babanın da boğmacaya karşı muhakkak aşılanması, bebeğin her gün temiz hava alması için dışarı çıkarılması, yine taburcu olduktan sonra yapılması gereken bakım kriterleri arasında er alıyor.
Bebeğin giydirilmesi konusunda aşırılıktan kaçınılması gerektiğini de hatırlatan Doç. Dr. Tansuğ, “Siz kendinizi nasıl rahat hissediyorsanız çocuğunuza bir kat fazlasını giydirin. Bebeğin dokunma hissinin gelişmesi için ise eldiven giydirmeyin” diyor.
MASAJ YAPIN
Prematüre bebeklerde masaj büyük önem taşıyor. Kas gelişimi ve bebeğin daha rahat uyuması için yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde bebeğin kaslarına birtakım germe hareketleri yapılıyor. Bu sayede daha sonra ortaya çıkabilecek ortopedik sorunlar da azalabiliyor. Dokunarak bebeğe uyarı vermek, beyin gelişimi açısından da olumlu sonuçlar verirken, yapılan masajlar bebeğin gaz gibi sorunlarını da önlüyor.
KONTROLLER İLKOKULA KADAR SÜRÜYOR
Yenidoğan ünitesinden çıkan bebeğin bakımı düzenli kontrollerle devam ediyor; dördüncü haftadan sonra göz muayenesi, işitme taraması detaylı olarak yapılıyor ve daha sonra poliklinikte gelişimleri takip ediliyor. Bebeğin zamanında başını dik tutmasından, oturmasından ve emeklemesinden okul çağına kadar ciddi bir izleme programına tabi tutulduğunu ifade eden Doç. Dr. Tansuğ, “Çocuğun ilkokuldaki başarısını görene kadar kontrollere devam ediyoruz. Çünkü bebekken hiçbir şey fark edilmez ama ilkokula geldiğinde öğrenme problemleri veya hiperaktivite ortaya çıkabilir” diyor. Sözcü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder