Romatizma eklemlerimizi, kaslarımızı veya bağlarımızı etkileyen her türlü ağrılı durumu aklımıza getirir. Aslında romatizma, sadece eklem, bağ dokusu ve kasların değil, birçok organ ve sistemi bünyesinde tutabilen hastalıkları içerir.
İç Hastalıkları, Enfeksiyon Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Türkçapar, romatizma hakkında en sık sorulan 10 soruya cevap verdi.
1. ROMATİZMANIN SEBEPLERİ NELERDİR?
Romatizmanın pek çok çeşidi vardır. Kolay anlaşılır olması açısından iltihabi olan ve olmayan olarak ayırdığımızda; iltihabi olmayan romatizmal hastalıklardan osteoartritin nedeni; genetik yatkınlıkla birlikte, aşınma ve yıpranmaya yani o eklemin hor kullanılmasına bağlıdır. Ekleme binen yükün arttırdığı şişmanlık, spor yaralanmaları, doğumsal bazı sakatlıklara ikincil olarak fazla kullanma gibi bir çok nedene bağlı gelişebilir. Septik artrit denilen eklemin mikrobik iltihabı hariç, diğer iltihabi romatizmal hastalıkların genellikle sebebi bilinmiyor. Bunların hepsi kişinin bağışıklık sistemindeki bazı anormal davranışlar nedeniyle gelişir. Buna da kişinin genetik yapısının yanı sıra, bazı çevresel faktörler neden olur. Bu çevresel faktörlerden en fazla suçlanan ise bazı enfeksiyonlar, sigara ve strestir.
2. ROMATİZMA TANISI NASIL KONUR?
Belki her hastalığın tanısında anamnez adı verdiğimiz, hastadan alınan kendi ifadesiyle hastalık bilgisi önemli olsa da bizim hastalıklarımızda ayrı bir önemi vardır. Kişinin ve ailesinin yani birinci derece bazen ikinci derece akrabalarındaki tıbbi özgeçmiş bilgileri edinilir. Ayrıntılı bir muayeneyle birlikte, bazı kan idrar testleri ve görüntüleme testlerini kullanırız. Hastalıklarımızın çoğu, birçok organ ve sistemi de tuttuğundan, farklı hastalıklarla karışabilir. Erken dönemde tanı konulması zor olabilir. İşte bu bağlamda aynı zamanda iç hastalıkları uzmanı olan ve romatoloji yan dal ihtisası yapan hekimler; bu hastalıkların daha kolay teşhis ve tedavi edebilir.
3. ROMATİZMA TEDAVİLERİ NELERDİR?
Çok az romatizmal hastalık tedaviyle tamamen ortadan kalkar. Hastalıklarımız genellikle uzun seyirli olup alevlenme ve remisyon dediğimiz yatışık durumda gider. Tedavide başlangıçta kısa sürede hastalığı kontrol altına almak için kortikosteroid ve bazı steroid olmayan ağrı kesiciler kullansak da, genellikle uzun süreli, hastalığın seyrini değiştiren ve kontrol altında tutan ilaçlar kullanıyoruz. Aynı hastalık her bireyde farklı seyrettiğinden, veya kişinin yandaş başka hastalığı var ise veya gebelik beklentisi gibi birçok kişiye özel durumlarda; tedavi de kişiye özel düzenlenir.
4. TAMAMEN TEDAVİ EDİLMESİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Romatizmal hastalıkların çok azı tedaviyle tamamen ortadan kalkar. Genellikle müzmin (kronik) hastalıklar olup yıllar süren uzun süreli tedavi gerekir. Bu nedenle ilaçlar, doktor kontrolünde alınmalıdır. Tedavide amaç hastalığı kontrol altına almak, kişinin ağrısını ve rahat olmasını sağlayarak yaşam kalitesini yükseltmektir.
5. TEDAVİ EDİLMEZSE NELERE YOL AÇAR?
Romatizmal hastalıkların erken dönemde tanınıp etkili tedavisinin verilmesiyle, hastalığa bağlı gelişebilecek sakatlık ve ölümlerin önüne geçmek mümkündür. Bunu hastalıklar üzerinden örneklendirecek olursak; iltihabi bir romatizmal hastalıklardan biri olan romatoid artritte, eklemde sakatlık gelişimi genellikle ilk 2 yıl içinde çok hızlı olur. Özellikle ilk 6 ay içinde tanınıp, uygun tedavi alanlarda hastalığa bağlı sakatlık gelişmediği görülmüştür. Ciddi böbrek tutulumu olan lupuslu bir hastada, tedavi edilmezse üremi ve buna bağlı ölüm kaçınılmaz olacaktır.
6. ROMATİZMADA AİLE HİKAYESİ ÖNEMLİ MİDİR?
Romatizmal hastalıkların çoğunda aile hikayesi önemlidir. Osteoartritte özellikle el osteoartritinde ailesel yatkınlık söz konusudur. Romatoid artrit, lupus gibi otoimmün hastalıklarımızda, az da olsa ailesel yatkınlık önemlidir. Ankilozan spondilitli hastaların beşte birinde, birinci derece akrabalarında da benzer hastalık vardır. Sedefe bağlı eklem tutulumunda ise bu oran üçte birdir. Hatta ikinci derece akrabalarda da sedef bulunabilir. Ailevi akdeniz ateşi; birebir (Mendel) geçiş gösteren hastalığımızdır. Birinci-ikinci derece akrabalık önemlidir.
7. STRESİN ROMATİZMAYA ETKİSİ VAR MIDIR?
Stres, bir çok romatizmal hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştıran bir faktördür. Örneğin fibromiyalji adı iltihabi olmayan halk arasında yumuşak doku romatizması ad verilen bu hastalıkta; kişide yoğun stres ve buna bağlı ankisiyete ve depresyon gibi bozukluklar vardır. Otoimmun romatizmal hastalıklarımızda ise genetik olarak yatkın kişide, stres bağışıklık sistemini etkiler ve hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran bir faktördür. Romatizmal hastalıkların çoğunluğu (kronik) yani müzmin hastalıklar olduğundan; hastalığın kendisi de kişide stres yaratır ve tedavi uyumunu etkiler. Bu nedenle hastalarımıza çoğunlukla psikolojik destek de gerekir.
8. VİTAMİNİN ROMATİZMA ÜZERİNDE ETKİSİ VAR MIDIR?
D vitamini eksikliği ve buna bağlı osteoporoz gelişmesi dışında; vitamin eksikliği romatizmaya neden olmaz. Ancak hastalarımızda steroid kullanımına bağlı osteoporozdan korumak amacıyla mutlaka kalsiyum ve D vitamini takviyesi yapmak gerekir. Metotreksat kullanan hastalarda, folik asit eksikliği gelişeceğinden, mutlaka desteklenmelidir. Bazı hastalıklarımıza pernisyöz anemi denilen B12 eksikliği eşlik edebilir. Araştırılarak tedavisi verilmelidir. Balık yağı; omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmek, lupus hastalarında faydalı olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla satılan bitkisel bazı ürünler, otoimmün hastalıklarımızın alevlenmesine neden olduğundan kullanılmamalı.
9. FAZLA KİLOLARIN ROMATİZMAYA ETKİSİ VAR MIDIR?
Fazla kilo, eklem üzerine binen yükü artırarak özellikle dizde ve belde osteoartrit gelişme riskini artırır.
10. ROMATİZMANIN KADIN VE ERKEKLERDE GÖRÜLME ORANI NEDİR?
Romatizmal hastalıklar genellikle kadınlarda daha fazla görülür. Lupus ve Sjögren sendromu kadınlarda erkeklere göre 9 kat daha fazladır. Romatoid artrit kadınlarda 2,5-3 kat daha fazladır. Ankilozan spondilit, gut gibi bazı hastalıklar ise erkeklerde daha fazladır.
doktorsitesi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder