Kalp yetmezliğinin başlıca belirtilerini anlatan Lokman Hekim Ankara Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Meltem Refiker Ege, tedavi yöntemlerini ve ilaçlı tedavide dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladı.
Kalp yetmezliğinin belirtilerinin yorgunluk, eforla gelen nefes darlığı, bacaklarda şişlik, gece uykudan uyandıran nefes darlığı ve iştahsızlık gibi şikayetler olduğunu belirten Lokman Hekim Ankara Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Meltem Refiker Ege, tedavide dikkat edilmesi gereken önemli noktalara değindi.
Kalp yetmezliği rahatsızlığını kalbin yapısal ve fonksiyonel bozukluğundan kaynaklanan pompa fonksiyonunda bozulmanın izlendiği kompleks bir durum olarak açıklayan Ege, kalbin kasılması veya gevşemesinde sorun yaratacak herhangi bir problemin kalp yetmezliği gelişmesine neden olabildiğini belirtti. Ayrıca, “Kalp krizi (kalp yetmezliğinin en sık nedeni), kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, kalp kapak hastalıkları, kalp kası hastalıkları ve doğumsal kalp hastalıkları kalp yetmezliğinin başlıca nedenleri arasından sayılırken, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı, kansızlık, ritm ve tiroid bozuklukları kalp yetmezliğine zemin hazırlayabilir ve kalp yetmezliği bulgularını kötüleştirebilir.” açıklamasını yapan Ege, tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.
TEDAVİDE İKİ AMAÇ VAR
Kalp yetmezliği tanısının hastanın klinik değerlendirilmesi ve fiziki muayenesi ile başladığını ifade eden Doç. Dr. Ege ve hastalık tanısı konulduktan sonra tedavi seçeneklerini belirleme ve yönlendirmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ege, “Mevcut tedavi şekilleri ile her ne kadar ölüm riski azaltılıp, yaşam kalitesi artırılabilse de tanı aldıktan sonraki ilk 5 yıllık ortalama yaşam beklentisi %35’tir. Kalp yetmezliği tedavisinde iki tane amaç vardır. Bunlardan bir tanesi genellikle ilaçlarla yapılan kalp yetmezliği semptomlarını gidermek ve hastayı rahatlatmak, ikincisi de hastanın ölüm riskini azaltarak yaşam süresini uzatmaktır. Bunların yanında tanı alan hastalarda kalp yetmezliğine neden olan kalp hastalığının örneğin kalp damar tıkanıklığı, kapak hastalığının tedavisi hastalığın ortadan kalkmasında ve / veya hastalığın hafiflemesinde çok önemli olduğundan bunların da dikkate alınması kaçınılmaz kuraldır.” diye belirtiyor.
BU DURUMLARDA İLAÇ DOZLARI TEKRAR AYARLANMALI
Tedavide hastaya tuz ve sıvı kısıtlaması, günlük kilo takibi, sigara ve alkolün bırakılması, egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerinin önemle anlatılması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Ege, “İlaç tedavisinde yaşam standartını artıran ve ölüm riskini azaltan ilaçlar olduğundan uygun olan tüm hastalara başlanmalı ve kontrol altında doz artışları yapılmalıdır. Bu ilaçlara ek olarak özellikle hastanın semptomlarını gidermede önemli olan idrar sökücü yanı diüretik ajanlar ve digoksin diğer ilaçlardır” diyor.
Unutulmaması gereken noktanın ilaç tedavisi kadar önerilen yaşam tarzı değişikliğinin de dikkate alınması olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ege, hastaların 3-6 ay aralıklarda kontrole gelmesi ve 2-3 günlük kilo takibi sırasında tespit edilen 2 kg ve daha fazla artışlarda ilaç dozlarının tekrar ayarlanması için doktora başvurması gerektiğini ifade ediyor.
Doç. Dr. Ege, sözlerini şöyle sürdürdü; “Kalp yetmezliğinde ilaç dışı tedavilere baktığımızda seçilmiş hastalarda koroner stent yada koroner bypass cerrahisi, mitral kapak cerrahisi, Implante edilebilir Kardiyak Defibrilatörler ( ICD) ve üç odacıklı kalp pilleri (CRT) , mekanik destek cihazlar, EECP (Enhanced External Counter Pulsation) tedavisi ve kalp nakli sayılabilir. Kalp pili tedavisi hastaya göre seçilen ve takılan pilin türüne göre ani ölüm riskini azaltmakta ve hastalık tablosunu düzeltebilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder