14 Kasım 2016 Pazartesi

Gripte hızlı iyileşmenin püf noktaları

Sonbahar ve kış aylarında sık görülen grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmak için bağışıklık sistemini güçlendiren meyve ve sebzelerden destek almak büyük önem taşıyor. Şifayı çoktan kapanların da yapması gereken yine iyileşmeyi hızlandıran gıdalara sarılmak.


“Sonbahar hastalıkları sizi fazla hırpalamadan beslenme düzeninizde birkaç değişiklik yapın. İşte o zaman hızlıca iyileştiğinizi göreceksiniz” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Melis Torluoğlu, bazı besinleri doğru tüketerek çabuk iyileşmenin mümkün olabildiğini söylüyor.

Torluoğlu, beslenmeyle hızlı iyileşmenin püf noktalarını şöyle anlatıyor:

GRİPSENİZ ÇORBALARINIZA SARIMSAK EKLEYİN

Allium ailesinin en dikkat çeken üyelerinden olan soğan ve sarımsak, içeriğinde bulunan kükürtlü bileşiklerin neden olduğu keskin koku nedeniyle tüketiminden kaçındığımız bir ikili. Fakat anti-mikrobiyel etkisiyle vücut direncinin ve bağışıklığın güçlü tutulmasına oldukça yardımcı. Isı veya parçalanmayla birlikte okside olmaması için sarımsağı çiğ olarak tüketin.

Pişmediğinde vitamin ve mineral içeriğini kaybetmiyor. Grip, farenjit, nezle gibi hastalıklar kapınızı çaldığında çorbaların içerisine, sindirim yoluyla ilgili bir rahatsızlığınız yoksa bolca ilave edin. Sarımsağı illa pişireceksiniz mutlaka yanmamasına ve çokça pişmemesine özen gösterin.

PANCAR SUYU İLE ENERJİ TOPLAYIN

Pancar suyu, içeriğinde bulunan nitrat ile kan akışının düzenlenmesine ve hücrelerin oksijen alışına destek oluyor. Özellikle grip ya da soğuk algınlığı yaşayanların sıklıkla şikayet ettiği kas kasılmalarını önlemede yardımcı oluyor. Bu sayede kas ağrılarının önüne geçiyor. Hastalık evresinde günde 2 bardak pancar suyu içmeniz kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlıyor.

KIRMIZIN ETİN YANINDA BOL LİMONLU SALATA

Demir ve çinkonun en iyi kaynakları olan kırmızı et, dokulara daha fazla oksijen taşınmasına yardımcı olarak iyileşme sürecine hız kazandırıyor. Fakat kırmızı etin içeriğinde bulunan minerallerden daha iyi yararlanmak adına yanında bol limon ilaveli bir salata tüketmekte fayda var. Bu şekilde etin vücuda getirdiği asidik yük de azalmış oluyor. Kalp-damar hastalığınız yoksa hastalık döneminde haftada 2-3 defa kırmızı et yiyebilirsiniz.

BALIK TÜKETMENİN TAM ZAMANI

Balığın içerisinde bulunan omega 3 yağ asitleri anti-inflamatuar etkiye sahip. Ayrıca viral, bakteriyel, paraziter enfeksiyonlara karşı konakçı defansını zayıflatarak, hastalıklara karşı koruyucu etki gösteriyor ve iyileşme sürecini hızlandırıyor. Mevsimine uygun olarak haftada 1 veya 2 defa tüketimi kısa sürede toparlanmanıza yardımcı olabilir.

YİYECEKLERİNİZİ LİMONLAYIN

Grip ve soğuk algınlığının tedavisi sırasında limon ilk akla gelen besinler arasında yer alıyor. İçeriğindeki C vitamininden yeterinde yararlanabilmek ve besin kaybını önlemek için yenmeden hemen önce hazırlanması gerekiyor. Örneğin meyve suları sıkılınca hemen içilmeli, salataya eklenecek olan limon yenmeden hemen önce sıkılmalı. Ayrıca meyvelerin bütün haliyle tüketilmesinin vitamin ve posa açısından daha yararlı olduğu da unutulmamalı.

BAHARATLARI HARMANLAYIN

Baharatların içeriğinde bulunan antioksidanlar da bağışıklık sistemini destekliyor. Hatta bazı baharatlar, boğazda oluşan enfeksiyonun iyileşme sürecini hızlandırıyor. Fakat baharatları açık satılan yerlerden değil, bildiğiniz markaların paketli ürünlerini tercih etmelisiniz. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa, aşağıdaki tarifi gün içerisinde salataların veya yoğurdun içerisine ilave ederek kullanabilirsiniz.

BAHARAT HARMANI İÇİN GEREKLİ MALZEMELER:

2 yemek kaşığı fesleğen.

2 yemek kaşığı karabiber.

1 yemek kaşığı kekik.

1 yemek kaşığı nane.

1 çay kaşığı toz zencefil.

1 tatlı kaşığı kimyon.

1 tatlı kaşığı acı pul biber.

Yapılışı: Çukur bir kapta baharatları harmanlayıp salatalarınıza ve yoğurdunuza serpin.

ÇAY-KAHVE YERİNE BİTKİ ÇAYI

Düzenli sıvı tüketimi metabolizmanın düzgün çalışabilmesi ve toksik maddelerin atılması açısından oldukça önemli. Sıvı tüketimini artırmak için ise siyah çay ve kahve gibi vücutta di-üretik etkisi olan içecekler yerine bitki çayları tercih etmelisiniz. Özellikle ıhlamur, rezene, adaçayı, nane, zencefil, kuşburnu gibi gribe karşı destekleyici olan bitki çaylarını, kış boyunca bardaklarınızdan eksik etmeyin. Hem hastalıklarla karşı vücut direnciniz gelişir hem de hastalığa yakalansanız da iyileşme süreciniz kısalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder