Cerrahi müdahalelerin yanı sıra bel ve boyun Ağrılarının tedavisinde son yıllarda yeni yöntemler de geliştirilmekte.Ameliyat yerine şekeri su yöntemi, kuru iğne tedavisi gibi alternatiflere ilgi her geçen gün artıyor. Hasarlı bölgeye şekerli serum içeren bir solüsyon enjekte ederek uygulanan Proloterapi yöntemi hastalarda yüzde 80'a kadar olumlu sonuçlar vermekte. Proloterapinin doğal bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Dr. Davut Karakuzu, “Proloterapi yöntemiyle kas - iskelet sisteminde hasarlı olan eklemlerde şekerli serum yardımıyla mikropsuz bir iltihap oluşturarak vücudun tamir mekanizmasını harekete geçirip sağlam ve yeni dokular oluşturmaya çalışıyoruz. Proloterapi, elde edilen olumlu sonuçlar nedeniyle hastalar tarafından en sık tercih edilen tedaviler arasına girmeyi başardı” diye konuştu.
Proloterapinin kireçlenmelerden bel ve boyun fıtıklarına, migrenden tendon ve ligament hasarlarına kadar çok sayıda rahatsızlığın tedavisinde dünyanın gelişmiş ülkelerinde uzun yıllardır uygulandığı bilgisini veren Dr. Davut Karakuzu, “Bir enjeksiyon yöntemi olan Proloterapi uygulamasında hasarlı eklemdeki bazı özel bölgelere içerisinde şekerli serumun bulunduğu özel bir solüsyon enjekte ediyoruz. Böylece hasarlı eklemde birkaç gün süren mikropsuz bir iltihap oluşturmaya çalışıyoruz. Oluşturduğumuz bu iltihabi reaksiyon aslında içerisinde sağlığın ve yenilenmenin sırrını barındırıyor. Bu iltihabi reaksiyonun ardından vücut hasarlı bölgeye tamirci hücreleri göndererek zayıflamış, aşınmış ve hasarlı olan tendon, ligament ve eklemin tamir edilerek güçlenmesini sağlıyor. Bu iyileşme süreci sonunda yeni dokular eskisine göre çok daha sağlıklı hale geliyor. Yani bir anlamda proloterapi ile hasarlı dokular yeniden inşa edilmiş oluyor, hasarlı parçaların yerine çok daha sağlamları konarak bir daha aynı sorunun yaşanma ihtimali en aza indirgeniyor. Ameliyatsız ve doğal bir tedavi yöntemi olması ve son derece iyi sonuçlar vermesi nedeniyle Proloterapiye ilgi her geçen gün artıyor. Hastalar tedavinin ardından hemen günlük hayatlarına devam edebiliyor” şeklinde konuştu.
Kuru iğne ile tedavi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Turan Uslu ile birlikte bel-boyun rahatsızlıkları, diz kireçlenmeleri ve ağrıları, omuz ve diğer eklemlerin ağrı ve rahatsızlıkları alanlarında ameliyatsız yöntemlerle hastaları tedavi etmeye çalıştıklarını anlatan Dr. Davut Karakuzu, “Proloterapinin yanı sıra hastanın ihtiyacına göre İMS (Kuru İğne Tedavisi) ve omurga destek aparatları gibi araç ve yöntemleri de tedavide kullanıyoruz. Özellikle kronik ağrılarda bu yöntemler olumlu sonuçlar almamızı sağlıyor. Kuru iğne tedavisinde, ağrıya neden olan kasılmış ve kısalmış kasa çok ince bir iğne ile girilerek kas uyarılıyor, böylece kas spazmı çözülüyor ve kasın boyu uzuyor, sıkışan eklem rahatlatılıyor. Sonuçta sadece ağrı giderilmiyor, ağrıya neden olan temel bozukluk da tedavi edilmiş oluyor. Her hastanın rahatsızlığına uygun kişiye özel bir de omurga destek aparatı veriyoruz. Omurgada bozukluk olan yerler için özel dizayn edilmiş kişiye özel olan bu aparatta hastayı uzandırarak rahatsızlığın düzelmesini sağlıyoruz. Hasta bu aparatı evinde kullanıyor ve günde sadece 20 dakika uzanarak iyileşiyor. Bu aparatı omurgadaki doğal eğriliklerin yeniden oluşmasını sağlamada kullanıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder