Bağışıklık sisteminde oluşan hastalık vitiligo, büyük risk oluşturuyor.
Bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırması sonucu ile gelişen, cilt pigmentlerinin kaybı ile seyreden Vitiligo, halk arasındaki adıyla Ala hastalığı için tıp bilimi yıllarca değişik teoremler üretmiş ancak nedeni bir türlü anlaşılamamış ve bu sebeple tedavisi de oldukça kısıtlı kalmıştır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda edinilen bulgular, bu eski ve hazin hastalığın tedavisinde farklı ve çok olumlu sonuçlar alınmasına yol açmıştır. Uzm. Dr. Ülkü Duraksoy, vitiligo hastalığı hakkında bilinmesi ve uygulanması gereken gerçekleri anlattı.
Vitiligo yıllar boyunca yalnızca bir cilt hastalığı gibi görülmüş ve tedavisi de buna uygun olarak yapılmıştır. Sadece cilde odaklanarak lokalize tedaviler gerçekleştirilmesi, kremler kullanılması ve ışın terapileri uygulanması hastalığın tedavisinde geçici çözümler olmuş ancak hastalık mutlaka tekrarlamış ve hatta artarak çoğalmıştır. Ancak son yıllarda hastalığın gerçek boyutu ortaya çıkmış, otoimmün yani temelinde bağışıklık sistemi olan bir hastalık olduğu tıp otoritelerince kanıtlanmıştır. Bununla birlikte tedavisi ile ilgili de yepyeni umutlar doğmuştur. Vitiligo hakkında bilinmesi ve uygulanması gereken gerçekleri sıralarsak:
Vitiligo, sadece bir cilt hastalığı değildir.
Vitiligo, beraberinde başka hastalık ve/veya risk faktörleri de taşır.
Vitiligo ile beraber mutlaka çoklu vitamin eksiklikleri araştırılmalıdır.
Vitiligo bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalık olup, bağışıklık sistemi zayıfladığında ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi güçlendirildiğinde, tamamen kaybolabilir veya sınırlı kalabilir.
Vitiligoda mutlaka tiroit iltihabı araştırılmalıdır. Çok büyük bir çoğunluğunda oto antikorlar pozitiftir. Bir kısmında ise negatif olduğu halde sessiz tiroidit vardır.
Vitiligoda gıda duyarlılıkları mutlaka incelenmeli ve buna özel diyet tedavileri başlanmalıdır.
Vitiligoda midede ‘Helikobakter Pylori’ mikrobu mutlaka araştırılmalıdır.
Vitiligoda insülin direnci, gizli şeker ve şeker hastalığı araştırılmalı ve bulunursa tedavi edilmelidir.
Vitiligo hastasının kansere, özellikle tiroit ve kolon kanserine yakalanma riski normal kişilere göre daha yüksektir.
Vitiligo hastasının ‘Romatoid Artrit’, ‘Behçet’, ‘Ankilozan Spondulit’ , ‘Lupus’, ‘Hashimoto’ gibi oto-immün hastalıklara yakalanma riski yüksektir. Zaten immunoterapi tedavisinin doğma nedeni de budur.
Vitiligoda barsak florasında artmış ‘Kandidiazis’, ‘Klastridium’ , ‘Disbiozis’ varlığı araştırılmalı ve bulunursa tedavi edilmelidir.,
Özetle, vitiligonun tek etkin ve kalıcı tedavisi immunoterapi, yani bağışıklığı onarma tedavisidir. Bu tedavi aynı zamanda diğer risk faktörlerini de kişiye özel olarak ortadan kaldırmış olacaktır. İmmunoterapiyle sistemik tedavi sağlanır, yani bağışıklık sisteminde var olan tüm arızalar bulunur, çıkartılır, etkin ve kalıcı tedavi sağlanır. Sözcü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder