Kış aylarında sık görülen soğuk algınlığı, grip ve zatürrenin etkileri ölümcül olabilir.
Kış aylarında sık görülen soğuk algınlığı, grip ve zatürrenin, özellikle astım, kalp ve KOAH gibi kronik hastalıkların seyrini olumsuz etkilememesi ve ani krizlere yol açmaması için yılda bir kez yaptırılan aşılar kalkan oluyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Aslan, kış dönemi hastalıkları ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Mevsim geçişlerinin hastalıklardan korunma açısından dikkatli olunması gereken bir dönem olduğunu belirten Aslan, hava koşullarındaki değişikliğin vücudun direncini düşürebildiğini, hastalıklara yakalanma riskini artırabildiğini söyledi. Aslan, hastalıklardan korunmada bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, özellikle bu dönemde sık görülen soğuk algınlığına yaklaşık 200 çeşit virüsün yol açtığını söyledi.
Virüslerle karşılaştıktan 24-72 saat sonra boğaz ağrısı, boğazda kuruluk ve kaşıntı hissinden sonra hızla burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, öksürük ve halsizlik meydana geldiğini anlatan Aslan, “Soğuk algınlığı, bebekler ve yaşlılar için daha tehlikeli olabilir. Özellikle kreş ve okula giden küçük çocuklar risk altındadır. Hastalıktan korunmada el temizliğine özen gösterilmeli” diye konuştu.
Gribin de damlacık yoluyla ve hasta kişilerin salgılarının eller vasıtasıyla burun mukozasına bulaşması ile ortaya çıktığını anlatan Aslan, “Özellikle 65 yaş üstü ileri yaşlılar ile iki yaş altı çocuklarda ciddi hastalık ve ölümlere neden olabilir” uyarısında bulundu.
Aslan, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, titreme, yaygın vücut ağrıları ile kendini gösteren gripten korunmada yılda bir kez yaptırılacak aşının hastalığın hafif geçmesini sağladığını vurgulayarak, “Çocuklarda ve yaşlı kişilerde daha ağır seyreder. Yıllık grip aşısı gribe bağlı ağır sağlık sorunlarını önlenmenin ya da bulguları hafifletmenin öncelikli adımıdır” ifadesini kullandı.
Akciğerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan zatürrenin her yaşta hafif ya da ciddi enfeksiyona neden olabildiğinin altını çizen Aslan, çoğu soğuk algınlığı virüslerinin aynı zamanda zatürreye de yol açabildiğini söyledi. Aslan, şunları kaydetti:
“Çocukluk çağı aşıları, zatürreye neden olan pek çok mikroba karşı çocuğun korunmasını sağlar. 65 yaş üstü bireyler, 5 yaş altındaki çocuklar, astım, şeker hastalığı ve kalp hastalığı olan kişiler hem virüslerin hem de bakterilerin neden olduğu zatürre açısından daha büyük risk taşımaktadırlar. Bu riskli bireylerin genel korunma yolları yanında aşı olmaları da gerekmektedir.”
Kalp hastalarının da kış aylarında dikkatli olması gerektiğine dikkati çeken Aslan, “Krizlerin kış aylarında daha sık olmasının en önemli nedenleri arasında, soğuk havaların uyardığı damarlardaki büzülme ve kışın hareketin azalması olduğu belirtilmektedir” diye konuştu.
Soğuk havalarda, kar dolu ağır bir kürek kaldırılması gibi çok ani güç gerektiren hareketlerden kaçınılmasının gerektiğine işaret eden Aslan, astım hastalarının da soğuk havada kendini koruması gerektiğini kaydetti. Aslan, “Kışın teneffüs edilen soğuk hava astım krizini tetikleyebilir, gribal enfeksiyonlar astım alevlenmelerine neden olabilir. Bu risklerinin önüne geçmede en iyi yol, yıllık grip ve zatürre aşılarını yaptırmaktır” dedi.
UYKU BOZUKLUĞU BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Genel olarak kış aylarında hastalıklardan korunmak için protein, yağ, karbonhidrat, mineral, vitamin ve suyun yeterli tüketilmesi gerektiğini belirten Aslan, tek tip beslenmeden kaçınılmasının önemli olduğunu bildirdi.
Aslan, fiziksel aktivitenin, vücut ağırlığı kontrolünü sağladığını, kalp damar hastalıkları ve inme riskini azalttığını vurgulayarak, düzenli hareketin yüksek tansiyon ve şeker hastalarında kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olduğunu söyledi.
Uyku bozukluklarının da bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğine işaret eden Aslan, şöyle devam etti:
“Kaliteli uyku için kafein ve nikotinden uzaklaşmak, stresle baş edebilmek, düzenli olarak bedensel etkinlik yapabilmek, yatak odasının gürültüsüz olmasına özen göstermek, mümkün olduğunca aynı saate yatmaya ve aynı saatte kalkmaya dikkat etmek, gündüz ’kestirme’ uykulardan kaçınmak gerekir.
Ayrıca, tütün ürünlerinin kullanımından kaçınılması hastalıklardan korunmada önemlidir. Her gün en az 8-10 su bardağı su tüketimine özen gösterilmelidir.
İlaçlar, mutlaka hekim kontrolünde kullanılmalı; başkalarının önerisiyle farklı ilaçlar kullanılmamalı ve mevcut ilaçlar bırakılmamalıdır. Düzenli sağlık kontrolleri yaptırılmalıdır.”
AA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder