Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sait Eğrilmez, yasal düzenleme sayesinde Türkiye'de yıllık 2 bin olan kornea nakli sayısının 4 bine çıktığını, bir süre sonra ABD'den kornea ithalatına ihtiyaç kalmayacağını söyledi.
Eğrilmez, 2014 yılının organ nakli açısından çok verimli bir yıl olduğunu, 2013 yılına oranla tüm ülkede iki kat fazla nakil gerçekleştirildiğini belirtti.
Gözün renkli kısmının önündeki 1 santim çapındaki ve 1 milim inceliğindeki saydam doku olan korneanın ancak ölüm sonrasında alınabileceğini ifade eden Eğrilmez, nakil işleminin de hastalarda görmeyi düzeltmek, ağrıyı azaltmak ve göz bütünlüğünü sağlamak için yapıldığını anlattı.
Yasal düzenlemeyle artık vasiyet olmadıkça herkesin kornealarını bağışlanmış kabul ettiklerini anlatan Prof. Dr. Eğrilmez, "Yasal düzenleme kapsamında vasiyette yer almadığı sürece ceset bütünlüğü bozulmayan dokular bağışlanmış sayılıyor. Yılda 330 bin kişinin vefat ettiği ülkede ölenlerden yüzde 1'inden bile kornea alınamıyordu. Yasal düzenlemeyle bu sorunu aştık" diye konuştu.
BEKLEME SÜRESİ 1 YILDAN AZ
Türkiye'de ortalama 2 bin olan kornea naklinin 2014 yılında 4 bine ulaştığını, kornea nakli bekleyen sayısının ise 3 bin 300'e indiğini kaydeden Eğrilmez, alıcıların bekleme süresinin de 1 yılın altına düştüğünü açıkladı.
Kornea nakil sayısındaki artışın çok büyük bir gurur kaynağı olduğuna değinen Sait Eğrilmez, şöyle devam etti:
"Geçmişte 5 bin kişi kornea nakli için sıra bekliyordu. Biz sıraya girenlere ortalama 3 yıl bekleyeceklerini söylüyorduk. Çünkü ülkemizde bin 800 civarında nakil yapılıyordu. Görme sorunu olan birinin 3 yıl kornea beklemesi üzüntü verici bir şey. Bu durum farkındalık eksikliğinden kaynaklanıyordu. Bugün bir kişi kornea nakli için sıraya girdiyse 1 seneden az bekleyecek. Bir yıl sonra hastalar kornea beklemeyecek, kornealar hasta bekliyor olacak."
İTHALATA GEREK KALMAYACAK
En sık kornea nakli yapılan hastalıkların keratokonus, büllöz keratopati, kornea distrofileri, geçirilmiş kornea iltihaplarına veya geçirilmiş kornea yaralanmalarına bağlı kornea bulanıklıkları olduğunu ifade eden Sait Eğrilmez, Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak için ABD'den kornea ithal ettiğini hatırlattı.
Kornea naklinde doku uyumu aranmadığına da değinen Prof. Eğrilmez, "Kornea her vericiye ulaştırılabilir ve ölümden sonra bağışlanan bir doku. İthal ediyor olmamız acıydı. Artık ithalata ihtiyacımız kalmayacak. Türkiye ABD'den yüksek maliyetle kornea ithal ediyordu, buraya 6 günde ulaşıyordu. Hem kendi olanaklarımızı değerlendirmeye başladık hem de taze ve daha değerli korneaları nakletmeye başladık" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Sait Eğrilmez, kornea tabakasının "lens"e benzediğini, alındıktan sonra da vücut bütünlüğünün bozulmadığını, kornea nakli konusunda kimsenin endişe etmesine gerek olmadığını da sözlerine ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder