30 Kasım 2014 Pazar

Tüp bebek ilk çare değil

Tüp bebek yönteminin, bebek sahibi olamayan çiftlerce tüm tedavilerin uygulanmasına karşın sonuç alınamazsa son çare olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Davut Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her 100 çiftten ortalama 15'inin çocuk sahibi olamamasının, tüp bebek tedavisine ilgiyi her geçen gün artırdığını söyledi.

OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Ünitesinde yıllık 3 bine yakın poliklinik hizmeti verdiklerini belirten Güven, şöyle devam etti:

"Tüp bebek merkezine müracaat eden her hastaya tüp bebek uygulaması yapmıyoruz. Tüp bebek uygulaması hemen uygulanacak bir silah değildir. Yılda sadece 400 kişiye tüp bebek uygulaması yapıyoruz. Anne ve baba adaylarını inceliyoruz. Kısırlıkla ilgili bütün testleri uyguluyoruz. Tedavilere başlıyoruz ya da duruma göre aşılama yapıyoruz. Genellikle de başarılı oluyoruz. Bütün test ve yaptığımız çalışmalarla anne adayı hamile kalamıyorsa son çare olarak tüp bebek uygulamasına yönlendiriyoruz. Tüp bebek uygulaması en son aşamamız. Hemen kullanacağımız değil, en son kullanacağımız bir yöntem."

EN AZ 3 YILDIR BEBEK İÇİN UĞRAŞILIYOR OLMASI GEREKİYOR

Güven, tüp bebek yöntemiyle çiftlerin çocuk sahibi olduğunu ve yuvaların yıkılmadığını kaydetti.

Tüp bebek uygulaması için sağlık açısından belirli kriterlerin yerine getirilmesi gerektiğine dikkati çeken Güven, "SGK kriterlerine göre tüp bebek uygulaması genellikle 23 ile 39 yaş arasında uygulanıyor. Çiftlerin üç yıldır bebek sahibi olmak için uğraşıyor olması gerekiyor. Tüp bebek uygulamasından önce iki kez aşılama yönteminin denenmesi gerekiyor. Sonuçlar başarısız olursa tüp bebek uygulamasına geçiliyor" diye konuştu.

PAHALI VE ZAHMETLİ BİR YÖNTEM

Tüp bebek tedavisinin pahalı ve zahmetli bir yöntem olduğuna değinen Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu nedenle en son çare olarak kullanıyoruz ancak insanın yumurtalık kapasitesi ve tedaviye yanıtını yaşla değerlendirmemek gerekir. 38 yaş üzeri üremenin olasılık olarak azaldığı bir yaş olmakla üreme özellikle kişilerin nüfus yaşından çok yumurtalık yaşıyla ilgilidir. Yani insanın yumurtalık kapasitesi ve tedaviye yanıtı yaşla değerlendirmek çok anlamlı değildir. 22 yaşında yumurtalık rezervi bitmekte olan hastalar olabiliyor. Tüp bebek istenilen sayıda yapılabilir. Tüp bebek tedavisi, bebek doğup eve gidince biten bir tedavidir."

"TÜP BEBEK TEDAVİSİNE BAŞLAYACAK AİLE STRESTEN UZAK DURMALI" 

Tüp bebeğe başlayacak ailenin öncelikle stresten uzak durması gerektiğine dikkati çeken Güven, "Anne adayı rahat ve huzurlu olmalıdır. Sigaradan ve alkolden uzak durmalıdır. Sigara üreme hücrelerini etkiliyor. Tüp bebek tedavisine başlamadan birkaç ay önce sigaradan uzak kalmak gerekir. İnsanlar artık ileri yaşlarda evleniyorlar. Eskisi gibi erkenden evlenmiyorlar. Hem geç yaşta evleniyorlar hem de geç çocuk sahibi olmak istiyorlar. Bu da bizim işlerimizi zorlaştırıyor. Çünkü yumurtalık rezervi giderek azalıyor" ifadelerini kullandı.

Güven, OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Ünitesi'ne Samsun, Ordu, Amasya, Giresun, Sivas, Tokat ve Çorum'dan hasta geldiğini belirterek, tüp bebek uygulamalarında başarı oranlarının yüksek olduğuna dikkati çekti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder