30 Kasım 2014 Pazar

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu zehirli ayakkabıyla ilgili konuştu

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Özellikle şüpheli ayakkabı tereddüdü olanlardan müracaatın ardından tahlillerini yapmamız gerektiğini kamuoyuna duyurmamız lazım" dedi.

Müezzioğlu, kentteki otelde Gazeteciler Konfederasyonunca düzenlenen 2. Başkanlar Kurulu Toplantısının ardından bir gazetecinin "zehirli ayakkabılara" ilişkin sorusu üzerine, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının konunun yakın takibini yaptığını söyledi.

Zehirli ayakkabılar gibi sahtekarlıkların önüne geçilmesi gerektiğini belirten Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü kutuların içerisine eski ayakkabıları doldurup, ondan sonra onları depoda durdurup diğerlerini de pazarlamak açıkçası tek kelimeyle sahtekarlıktır. Hele hele sağlıkla ilgili bir kısmı kanserojen içeren bir madde nedeniyle... İnanıyorum ki en kısa zamanda suçlular bulunacak. Belirli ipuçları yakalandı. Dün sabah itibarıyla Gümrük ve Ticaret Bakanımız ile görüşmüştük, yakın takipte. Özellikle şüpheli ayakkabı tereddüdü olanlardan müracaatın ardından tahlillerini yapmamız gerektiğini kamuoyuna duyurmamız lazım."

FAST-FOOD'LARDAKİ TUZ KULLANIMI

Müezzinoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile gelecek yıl tuz ve şekerle ilgili mücadeleye kapsamlı şekilde devam edeceklerini söyledi.

İki bakanlığın fast-food'lardaki tuz kullanımına ilişkin kriterleri tespit ettiklerini anlatan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Bu yalnız fast-food değil, bizim sofralarımıza giren salçalara da baktığımızda, turşulara da baktığımızda benzer sorunları yaşıyoruz. Bununla ilgili bir defa toplumsal bilinci yükseltmemiz lazım. Toplum olarak bizim elimiz tuzluğa gidecek mi gitmeyecek mi? Elimizi tuzluğa uzatmamamız gerekiyor. Çayımıza iki şekeri, üç şekeri atacak mıyız? Yoksa çayı çay tadında şekersiz mi içeceğiz veya az şekerli mi içeceğiz? Bunu toplumsal kültüre dönüştürmemiz lazım. Sağlık bilincimizi çok daha iyi noktaya taşımamız gerekiyor."

"Bir defa can boğazdan gelir diyoruz ama boğazdan da çıkar" diyen Müezzinoğlu, "Dolayısıyla boğazımızdan çıkan her nefes, mesela sigarayla o nefesi kirletmememiz, zehirlemememiz gerekiyor. İçtiğimiz her yudum sıvıya dikkat etmemiz lazım. Onu kendimizi, karaciğerimizi, böbreğimizi, sindirim sistemimizi onunla bloke etmememiz gerekiyor. Tuz ve şeker kullanımı ile kepek ekmeğini önemsememiz gerekiyor. Dolayısıyla boğazdan girenlere dikkat ederken de canımız boğazımızdan çıkarken de sıkıntımız o kadar az olur" ifadelerini kullandı.


YAYIN YASAĞIYLA İLGİLİ SORU

Bir gazetecinin "yayın yasağı" ile ilgili sorusuna Müezzinoğlu şu yanıtı verdi:

"Bu ülkede ne yazık ki 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözü ikide bir darbelere muhatap oldu. Geçtiğimiz yıllarda da birçok nedenle bu darbe süreçlerinin ağır sıkıntılarını, ağır sorunlarını yaşayan bir ülkeyiz. Hukuk devletini birlikte güçlü hale getireceğiz. Basın da bu anlamda tavrını hukuktan yana alırsa, demokrasiden yana alırsa, milli iradeden yana alırsa bu süreçleri daha kolay aşarız. Çok daha kolay geçeriz ama basın da yıpratma, bunu da fırsat aracı olarak kullanırsa neticede bu kararları veren de yine mahkemeler. Dolayısıyla biz merkeze hukuk devleti olabilmeyi koymalıyız ve bunu başarmalıyız. Bunu başaramadığımız sürece bugün bu sorunu konuşuruz, yarın başka bir sorunu konuşuruz."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder