Acıbadem Maslak Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, kendisinin de içinde bulunduğu Avrupa Omurga Çalışma Grubu’nun bu alandaki çalışmalarına değinerek özel önerilerde bulunuyor.
Ortalama yaşam süremiz gittikçe artıyor. Tıp dünyasında yaşanan olumlu gelişmeler sayesinde birçok hastalık eskiye oranla çok daha kolay tedavi edilebiliyor. Ancak vücudumuzu taşıyan omurga sistemimiz modernleşen dünyada her geçen gün daha fazla yıpranıyor. Öyle ki 60 yaşın üzerindeki her 100 kişiden 60’ında ciddi skolyoz ve artmış kifoz gibi omurga deformiteleriyle karşılaşılıyor. Üstelik bu sorunları düzeltmek çok da kolay değil. Acıbadem Maslak Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay, kendisinin de içinde bulunduğuAvrupa Omurga Çalışma Grubu’nun bu alandaki çalışmalarına değinerek özel önerilerde bulunuyor.
Hayatları KOAH hastası kadar zor
İçerisinde Türkiye, İspanya, Fransa ve İsviçre’den uzmanların bulunduğu Avrupa Omurga Çalışma Grubu, erişkin omurga deformitelerini masaya yatırdıve.Erişkin omurga deformitelerinin yaşam kalitesine etkisi diyabet, tansiyon, KOAH ve artrit gibi hastalıklarla karşılaştırıldı.Araştırmanın sonucu öyle çarpıcıydı ki Avrupa Omurga Derneği’nin en iyi bilimsel çalışma ödülünün de sahibi oldu. Omurga deformitelerinin yaşam kalitesini en az diğer kronik hastalar kadar etkilediğini belirtenProf. Dr. Ahmet Alanay, “Omurga sorunları zaman zaman hastaların 10 metre dahi yürüyememelerine neden oluyor. Bu durum KOAH hastasının rahat nefes alamaması kadar zor bir durum” diye konuşuyor.
Yaş ilerledikçe sorunlar artıyor
Aslında skolyoz ve kifoz gibi omurga deformiteleri daha çok çocukluk ve ergenlik döneminde sık rastlanan sorunlar olarak biliniyor. Ancak günümüz bilgi çağında giderek azalan bedensel aktiviteler, bilgisayar başında geçirilen uzun saatler ve hareketsiz yaşam, omurga deformitelerini artık ileri yaşlarda da ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkartıyor. Özellikle ortalama yaşam süresinin eskiye oranla yükselmesi bu tip omurga sorunlarının ilerleyen yaşlarda daha fazla yaşanmasına neden oluyor. Teknoloji ve bilimin en üst düzeye ulaştığı günümüzde yaşlı popülasyonun daha iyi bir yaşam kalite beklentisi de artıyor ve normalde beraber yaşamayı kabullendikleri sağlık sorunlarına artık çözüm bekliyorlar. İleri yaşlarda görülen omurga sorunlarının tedavisinde öncelikli olarak cerrahi olmayan yöntemler (fizik tedavi, Ağrı tedavisi vs.) uygulanıyor. Ancak zaman zaman cerrahi operasyonlar da gündeme geliyor. Bu operasyonların komplikasyon oranı, hastanın yaşı da göz önünde bulundurulduğunda oldukça yüksek olabiliyor. Bütün diğer tedavi yöntemlerinin işe yaramadığı durumlarda uygulanan cerrahi yöntemler yüksek komplikasyon oranlarına rağmen yaşam kalitesinde belirgin artış sağlıyor.
60 yaşın üzerinde 100 kişiden 60’ı omurgasından dertli
60 yaşın üzerindeki her 100 kişiden 60’ında omurga deformitelerine rastlanıyor ve önümüzdeki yıllarda bu sayıların çok daha fazla artması bekleniyor. Bu artışın önüne geçebilmek için ise yaşarken yapılan ve hatta alışkanlık haline gelen bazı alışkanlıkların değiştirilmesi gerekiyor.
OMURGA SAĞLIĞINIZI KORUYAN 7 ÖNERİ
Formunuza özen gösterin: Fazla kilolar omurgaya binen yükü artırıyor ve hareketlerin kısıtlanmasına neden oluyor. Sağlıklı beslenerek formunuzu koruyun ve omurganızı rahatlatın. Ayrıca kalsiyumdan zengin ve dengeli bir beslenme sisteminizin olması kemiklerinizin de kuvvetlenmesini sağlıyor.
Düzenli spor yaparak kaslarınızı güçlendirin: Hemen hemen hepimiz hareketsiz bir hayat yaşıyoruz. İşyerinde ya da evde mümkün olduğu kadar az hareket etmeye çalışıyor, her yere arabayla ya da otobüsle gidiyoruz.Bu durum da kaslarımızın güçsüzleşmesine neden oluyor. Sağlıklı bir omurga yapısı için kaslarınızın mutlaka kuvvetli olması gerekiyor. Bu nedenle her gün mutlaka yarım saatinizi egzersize ayırın.
Hareketsiz hayattan uzak durun:Hareketsiz hayat kasların kuvvetsiz omurganın sağlıksız olmasına neden oluyor. Bu nedenle hayatınıza mümkün olduğu kadar hareket katın.
İyi bir duruşa sahip olun:Sağlıklı omurganın ilk kuralı sağlıklı bir duruşa sahip olmaktan geçiyor. İyi bir duruşta omurga minimum enerji kullanıyor ve yıpranmıyor. Dolayısıyla da ilerleyen yıllarda omurgada sorunların ortaya çıkma şansı azalıyor.
Topuk boyunuza dikkat edin:Aşırı topuklu ya da babet ayakkabılar, diz kalça ve omurga sağlığını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle ayakkabı topuğunuzun boyu 3- 4 santim olsun.
Sigaradan uzak durun:Sigara içmek, disklerin beslenmesini bozuyor ve bel ağrısına neden olabiliyor. Omurganızın sağlıklı olabilmesi için sigara içmeyin.
Çantanızın ağır olmamasına dikkat edin: Günlük olarak taşıdığınız çanta veya laptop omurgada ciddi sorunlara neden olabiliyor. Bu nedenle özellikle de bel ve boyun ağrınız varsa ağırlık taşımayın. Taşımanız gereken ağır bir eşya olduğunda ise vücudunuza yakın tutun ve belinizden yukarı kaldırmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder