5 Kasım 2014 Çarşamba

Meme rekonstrüksiyonu kanser tedavisini olumlu etkiliyor

Meme kanseri tedavisinde kaybedilen memenin yeniden yapılması olarak da bilinen meme rekonstrüksiyonu kişinin özgüven ve yaşam kalitesini artırarak tedavi süreçlerini de olumlu etkiliyor…

Meme rekonstrüksiyonu ameliyatları hakkında merak edilenleri Hisar Intercontinental Hospital Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Gözü’ye sorduk…

Kanser nedeniyle memesi alınan kişiye aynı seansta ya da sonrasında yeni bir meme yapılabileceğini dile getiren Doç. Dr. Gözü; ‘Bu konuda gerek hastalığın tanı ve tedavisinde yaşanan gelişmeler, gerekse meme onarım tekniklerindeki ilerlemelere paralel olarak toplumsal farkındalık giderek artmaktadır. Vücut bütünlüğünün korunabilmesi kişinin özgüven ve yaşam kalitesini artırarak tedavi süreçlerine de olumlu etki yapmaktadır’ diye konuştu.

Kimlere yapılabilir?
Hastalığı ve tedavisi konusunda bilinçli ve istekli olarak meme onarımı/yapımını talep edenler, yara iyileşmesini geciktirecek ya da ameliyata engel sistemik bir hastalığı olmayanlara bu operasyon yapılabilir.

Erken/anında onarım mı, geç onarım mı?
Hastalığın evresi ve tedavi süreçlerine bağlı olarak karar verilir. Radyoterapi görecek hastada geç onarım planlanabilir.

Onarım seçenekleri nelerdir?
Yeni meme kişinin kendi dokuları (sırt ya da karın) ile ya da protez kullanılarak yapılabilir. Her iki yöntemin de kendine göre avantaj/dezavantajları vardır ve birden fazla cerrahi seans gerektirir.

Sonuç nasıl olacak?
Amaç özgün memeye en yakın sonucu elde etmek olsa da yeni meme üzerinde en azından bir süre için belirgin ameliyat izleri ve kısmen şekil farklılıkları olabilir. Sağlam olan memede şekil bozukluğu varsa o da düzeltilerek simetri elde edilebilir.

Riskler nelerdir?
Her ameliyat için söz konusu olabilecek kanama, enfeksiyon gibi düşük oranda risklerin yanı sıra kullanılan tekniğe özel iyileşme sorunları, kapsül oluşumu (protez çevresini saran nedbe dokusunun zamanla artıp sertleşmesi ve protezi sıkıştırarak şekil bozukluğu yaratması) gibi riskler de söz konusudur. (milliyet.com.tr)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder