6 Kasım 2014 Perşembe

Bu iki aşıyı ihmal etmeyin!

Soğuk havalar kalp hastalıklarını tetikliyor!

Sonbaharın soğuk günleri kalp sağlığını tehdit ediyor. Gribal enfeksiyonların arttığı bu dönemlerde kalp krizi riski tam 5 kat artıyor.

Milliyet'in haberine göre; sıcacık yaz günleri artık çok gerilerde kaldı. Soğuk havalarla birlikte gribal enfeksiyonlar dört bir yanda kol geziyor. Uzmanlar grip deyip geçilmemesi konusunda uyarıyor. Zira özellikle bağışıklık sistemi zayıf ve kronik hastalıkları olan kişilerde grip çok tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor. O tehlikelerin başlıcalarından biri de kalp krizi! Acıbadem Fulya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Zor gribin kalp krizi riskini 5 kat artırdığını belirterek "Soğuk hava bağışıklık sistemini baskılayabilmektedir. Aynı zamanda bu dönemde grip virüsü ve zatürrelerden sorumlu bakterilerin toplumdaki dolaşımının artması ile bu enfeksiyonlar sıklaşmaktadır. Gribal enfeksiyonların arttığı dönemlerde kalp krizi geçirme oranlarının ve kalp krizine bağlı ölümlerin arttığı istatistiksel bir gerçektir" diyor.

Ağır fiziksel aktivitelerden kaçının!

Gribin dışında soğuk havanın kendisinin de doğrudan dolaşım sistemini etkileyebildiğini, soğuk havada ısı kaybını önlemek amacı ile özellikle cilt atardamarlarının büzüştüğünü, kan akımına karşı direncin arttığını ve bunun da kalbin iş yükünü, oksijen gereksinimini artırdığını belirten Dr. Zor, kalp hastalarının dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Dr. Zor "Koroner arter hastalığı olan, fiziksel aktiviteler ve yürüyüşler esnasında göğüs ağrısı hisseden bireylerde soğuk havalarda bu ağrıların daha kolay ortaya çıkmasının nedeni budur. En tipik örneği ise kar kürürken kalp krizi geçiren insanlardır" diyor. Yine zatürre de kalp dolaşım sistemi üzerinde ciddi bir yük oluşturabiliyor ve kalp yetersizliği olan hastalarda, yetersizliğin alevlenmesine, koroner arter hastalığı olanlarda yeni kalp krizlerine yol açabiliyor. Soğuk havaların kalp hastalarını tehdit etmesi nedeniyle, soğuk havada ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmak büyük önem taşıyor. Yine ısı kayıplarından korunmak için el, baş ve boyun gibi vücut bölgelerinin iyice örtülmesi gerekiyor.

Grip aşısı ve zatürre aşısını ihmal etmeyin

Grip ve zatürrenin kalp hastalığı, akciğer hastalığı, diyabet ve böbrek yetersizliği gibi kronik hastalıkları olan kişiler üzerindeki yıkıcı etkileri aşikar. Dr. Zor, grip aşısı ve zatürre aşılarının koruyuculuklarının kanıtlanmış olması dolayısıyla özellikle risk grubunda yer alan bireylerde uygulanmalarının öneminin büyük olduğunu belirtiyor. Zatürre aşısı için uygulama mevsimi bulunmuyor. Daha önce aşılanmamış risk grubundaki kişilerde herhangi bir zamanda yapılabiliyor. Yeni kuşak aşı için tek toz uygulamanın yeterli olduğunu belirten Dr. Zor, grip mevsiminin ekim ayından mayıs ayına kadar uzayabilmesinden dolayı, o seneye özgü aşının hazır olduğu zamanda uygulamaya başlanmasını öneriyor. Grip aşısındaki tartışmalar konusunda ise Dr. Zor "Grip aşısının en çok bilinen ciddi yan etkisi Guillain-Barre sendromu adı verilen bir nörolojik durum olup görülme sıklığı milyonda bir olarak hesaplanmıştır. Daha çok basit lokal semptomlar ile hafif kırıklık, halsizlik nispeten sık rastlanan semptomlardan. Ayrıca aşının yapılmasından sonra koruyuculuğunun başlamasının iki haftayı bulabileceği bilinmelidir. Bu dönemde bulaşan virüslere bağlı hastalıklar yanlış olarak aşı ile ilişkilendirilebilmektedir" diyor. Zatürre aşısının ise hafif alerjik reaksiyonlar dışında önemli bir yan etkisinin olmadığını belirten Dr. Zor "Sağladıkları faydalar ve toplum sağlığı açısından önemleri dikkate alındığında aşı uygulamalarına karşı çıkmanın rasyonel bir altyapısı yoktur" diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder